KIBRIS BARIŞ GÖRÜŞMELERİ

Yılan hikayesine dönmüş Kıbrıs-Barış-Görüşmeleri, KKTC Cumhurbaşkanı M.Ali Talat ve Kıbrıs Rum lideri Christofias arasında devam ederken, AB ve ABD var güçleri ile Türk tarafına yüklenirlerken, Yunanistan ve Kıbrıs Rumları da malum Bizans oyunlarını oynamaya devam ediyorlar.

Amerikan politikaları ezelden beri, Rum/Yunan lobilerinin etkisi altında, hep Rum taraftarı olmuştur. Zaman zaman Türk tarafını açıkça tehdit eden şekiller almıştır. Tabii ki Amerikanın elinde daha başka kozlar da mevcut. Mesela Ermeni, Kürt ve Patrikhane sorunları takrar takrar ısıtılıp Türkiye’nin önüne konuyor. Türk diplomasisi de, ardı arkası gelmeyen ve hiç bitmeyen mücadelelerle boğuşup duruyor.

AB politikalarına gelince, burada durum çok daha vahim, çünkü AKP rejiminin can simidi, AB üyeliği ve kuru bir aşk hikayesi. Kıbrıs Türkleri defalarca aldatılmış olduklari için, AKP açıklamalarına itimat etmeleri mümkün değildir. Kendi palamento kararlarını ve Cumhurbaşkanlığı Deklarasyonlarını hiçe sayan bir Erdoğan hükümetine itimat etmek için insanın çok saf olması lazım! Ne AKP hükümetinin, ne de M.Ali Talat’ın KKTC‘ nin tanınması diye bir çalışma veya politikaları yoktur. Tam aksine, „Kıbrıslılık“, tek devlet ve tek kimlik üzerine oturtulmuş marazi bir düşünce tarzları vardır. Erdoğan hükümetine göre, Kıbrıs halkları arasındaki tek fark ayrı dinleridir.

AB, tahmin ettiğimiz gibi, Aralık toplantılarında, Türkiye aleyhtarı, sert kararlar alamamış, ama almış olduğu kararlarda ve kullanılan üslup da Türk tarafınca yenir yutulur türden maddeler değil. Bir sene ne ki? 12 ay geçer, başımız tam belaya girer, hiç şaşmayın.

Zaten Türkiye hükümeti, Kıbrıs‘ı satmak istese bile, iş o kadar basit ve kolay değildir.Çünkü, Kıbrıs Cumhuriyeti‘nin beş (5) kurucu üyesi vardı. Bunlar, İngiliz, Yunan, Türk, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk taraflarıdır. Herhangi bir tarafın hayır demesi halinde, bir çözüm mümkün değildir. Türkiye’nin, istese bile, Türk Silahli Kuvvetlerini adadan çekmesi de mümkün degildir. Türkiye hükümetine kalan tek alternatif, kesin ve kararlı bir politika izlemek ve geçmiş tecrübeleri de göze alarak, Kıbrıs Türklerinin ve Türkiye‘nin menfaatlerini
gözetmeyen hiç bir anlaşmayı kabul edemeyeceğini belirtmesidir. Başka türlü rahat bulamaz.

Küfi Seydalı